Anasayfa
Hasta Rehberi
İç Hastalıkları
Galeri
Biyografi
Anlaşmalı Kurumlar
İletişim
admin only
Gastroenteroloji ve Endoskopi
         Gastroenteroloji; yemek borusu, mide, ince ve kalın bağırsaklar, anüs bölgesi, karaciğer, safra kesesi, safra yolları, pankreas ve karın zarı hastalıklarıyla ilgilenen dahili tıp dalıdır.         
  • Gastroskopi - Kanama Tedavisi
  • Kolonoskopi-Sigmoidoskopi-Polipektomi
  • ERCP-Safra Yollarından Taş Çıkarılması
  • Kapsül Endoskopi
  • Karaciğer Biyopsisi
  • Lipoid nefroz
  • Diğer Terapötik İşlemler (Dilatasyon, Stent takılması, Mideye balon yerleştirilmesi…)
Bölümümüzde yapılan bütün endoskopik işlemler öncesinde rutin olarak sedasyon uygulanmaktadır. Bu nedenle işlemler sırasında AĞRI HİSSETMEZSİNİZ.

Gastroskopi
         Gastroskopi, yemek borusu, mide ve onikiparmak bağırsağı hastalıklarının tanısında en güvenilir yöntemdir. Ucunda kamera olan ince ve bükülebilen bir boru yardımıyla ağızdan girilerek inceleme yapılır. Midenin boş olması gerektiğinden, hastaların işlemden önceki 6-8 saat boyunca bir şey yeyip içmemeleri gerekir.


Reflü Hastalığı:
         Günümüzün en yaygın problemlerinden biridir. Göğüsün ortasında, mideden başlayıp boğaza doğru gelen yanma hissi ve ağza acı su gelmesi ana belirtileridir. Göğüsün ortasında, sternumun (göğüs kemiğinin) arkasında ciddi ağrı bir diğer belirtisidir. Ağrı o kadar ciddi olabilir ki, hastalar çoğunlukla kalp ağrısı olduğunu zannederler. Boğazda, takıntı hissi, sebebi bulunamayan öksürük, ses kısıklığı ve ağız kokusu diğer belirtileridir. Bu farklı şikayetler sebebiyle hastalar yanlış olarak Kulak Burun Boğaz, Kardiyoloji ve Göğüs Hastalıkları gibi bölümlere başvururlar Gastroskopi, reflü hastalığının varlığını ve yemek borusunda yaptığı hasarın derecesini gösteren temel yöntemdir. Uzun süreli reflüye bağlı olarak yemek borusunda gelişebilecek ciddi ülser, darlık ve Barret özofagusu gibi prekanseröz (kanser riski taşıyan) lezyonları saptayabilecek tek yöntemdir.


Ülser Hastalığı:
         Mide ve onikiparmak bağırsağında gelişen 0.5 cm.den büyük yaralara verilen addır. Karında, mide bölgesinde ağrı, midede ekşime, yanma, kaynama, çabuk doyma, bulantı-kusma gibi şikayetlere neden olur. Açlık ağrısı ve gece uykudan uyandıran ağrı ülseri düşündürmelidir. Tanısı için en güvenilir yöntem gastroskopidir. Ülserlerin büyük çoğunluğu Helicobacter pylori denen mikroba bağlı olarak gelişmektedir. Gastroskopi sırasında mideden alınan küçük bir doku örneği (biyopsi) kullanılarak yapılan hızlı üreaz testi" (clotest, hpfast) ile bu bakterinin bulunup bulunmadığı gösterilmektedir.


Kanser:
         Yemek borusu, mide ve onikiparmak bağırsağı kanserlerinin tanısı için en güvenilir yöntem gastroskopidir. Yutma güçlüğü, sebepsiz iştahsızlık, çabuk doyma, kilo kaybı, yeni gelişen mide şikayetleri ve 40 yaşından sonra ortaya çıkan mide şikayetleri varlığında akla gelmelidir. Ayrıca, yakın akrabalarında mide kanseri olanlar, hiçbir şikayetleri olmasa bile, kırklı yaşlara gelmeden önce Gastroskopi yaptırmalıdır. Gastroskopi, yemek borusu ve mide kanserlerinin ERKEN TANISINA olanak sağlayan tek yöntemdir.

Mide Kanaması:
         Kan kusma bilinen kırmızı renkte kan kusma yanında kahve telvesi şeklinde de olabilir. Dışkının katran gibi siyah, yapışkan ve pis kokulu olması da kanama belirtisidir. Bütün mide hastalıkları kanamaya neden olur. Eğer müdahale edilmezse, mide kanaması geçirenlerde ölüm oranı %10 dur. GASTROSKOPİ, hem mide kanamasına neden olan hastalığı gösterir, hem de kanamanın durdurulmasına olanak sağlayarak KANAYAN HASTANIN HAYATINI KURTARIR. Bu nedenle, mide kanaması geçiren herkes, acilen hastaneye başvurmalı ve mümkün olan en kısa sürede gastroskopi yapılmalıdır. Kanamaların yarısından çoğunun sebebi ülserlerdir. Yemek borusu ve mide varisleri (sirozlu hastalarda gelişen damar genişlemeleri), aspirin ve diğer ağrı kesicilere bağlı mide yaralanmaları (eroziv gastrit), tümörler ve damarsal anomaliler diğer önemli kanama sebepleridir. Mide kanamalarının endoskopik yolla durdurulması için birçok yöntem kullanılmaktadır. Bu yöntemlerin tamamına yakını, bölümümüzde başarıyla uygulanmaktadır.

İnjeksiyon Tedavisi: Kanayan lezyona özel bir kateter yardımıyla ilaç verilerek kanamanın durdurulması yöntemidir. Özellikle ülser kanamalarının durdurulmasında kullanılır.

Gold Prob: Elektrik akımıyla kanayan lezyonun yakılması mekanizmasıyla etki gösteren yöntemdir. Varis ve tümör dışı kanamalarda başarıyla kullanılmaktadır.

Argon Plasma Koagulasyonu: Argon gazı akımını kullanarak kanayan lezyonun yakılmasını sağlayan yöntemdir. Varis dışı kanamaların tedavisinde etkili ve güvenilirdir. Tümöre bağlı kanamalarda güvenli ve etkin bir şekilde kullanılabilen TEK YÖNTEMDİR.Ayrıca damarsal anomalilere bağlı (angiodisplazi, telenjiektazi, gastrik antral vasküler ektazi gibi) kanamaların tedavisinde de en etkili yöntemdir.

Skleroterapi: Kanayan varislere (sirozlu hastalardaki damar genişlemeleri) özel bir kateter yardımıyla sklerozan (yakıcı) ilaç verilmesi yöntemidir. Varise bağlı kanayan hastaların, eğer müdahale edilmezse, yarısına yakını ölmektedir. Skleroterapi, kanayan hastaların %80?inde kanamayı kontrol edebilmektedir. Tekrarlanan seanslar şeklinde uygulandığında, gelişmiş olan varisleri yok ederek hastaların ileride tekrar kanama geçirme risklerini azaltmaktadır.

Variseal Band Ligasyonu: Kanayan varislerin özel lastik bir bantla boğulmasına dayanan bir yöntemdir. Varislere bağlı kanamaları başarıyla kontrol etmektedir. Skleroterapi gibi, tekrarlanan seanslar şeklinde uygulandığında, gelişmiş olan varisleri yok ederek, hastaların ileride tekrar kanama geçirme risklerini azaltmaktadır.

Kolonoskopi
         Ucunda kamera olan ince ve bükülebilir bir boru ile anüsten girilerek bütün kalın bağırsağın ve ince bağırsakların kalın bağırsağa komşu kısmının görüntülenmesi yöntemidir. Sigmoidoskopi, kalın bağırsağın anüse yakın kısmının incelenmesine verilen addır. İşlemden önce bağırsakların müshil ilacı yardımıyla temizlenmesi gerekir. Kolon (kalın barsak) kanseri tanısında en güvenilir yöntemdir. Ayrıca; polip ve benzeri kanser öcesi lezyonlerı saptayıp alınmasını sağlayarak hastaları kanserden korumaktadır.

         Kolon kanserinden korunmak için 50 yaşını aşmış herkese kolonoskopi yapılması önerilmektedir. Yakın akrabalarında kolon kanseri olanların ise, ailedeki en genç kanserli hastanın yaşından 10 yıl önce kolonoskopi yaptırmaları gerekir. Kolon kanserlerinin büyük çoğunluğu polip denen iyi huylu tümörlerin üzerinde gelişir. Uygun zamanda yapılan kolonoskopi, kanser gelişmeden önceki aşamada poliplerin bulunup alınmasını sağlar (POLİPEKTOMİ). Bu şekilde kolonoskopi, hastaları hem kanserden hem de ameliyattan kurtarır. Kalın Bağırsağından polip alınanların, polipin özelliğine göre, 1 ile 3 yılda bir takip kolonoskopiler yaptırması gerekir.


         Kolonoskopi, Ülseratif Kolit, Crohn Hastalığı gibi kanser dışı kalın bağırsak hastalıklarının tanı ve takibinde de kullanılır. Kolonoskopi, kalın bağırsak divertikül, angiodisplazi ve polip gibi kanamaya neden olan hastalıklarının tanı ve tedavisini sağlayarak hastaları ameliyat olmaktan kurtarabilir.

ERCP-Endoskopik Retrograd Kolanjiopankreatikografi
         Ağızdan endoskopla girilerek, safra yollarının ve pankreas kanalının görüntülenmesi yöntemidir. Safra ve pankreas sıvısının bağırsağa döküldüğü yer onikiparmak bağırsağındadır. Buraya papil denir. Özel kateterler yardımıyla papilden girilerek safra yolları ve pankreas kanalının ilaçlı filmi çekilir. Eğer safra yollarında taş varsa, papil kesilip açılarak taşlar ameliyata gerek kalmadan alınır. Ayrıca tümör gibi safra yollarını tıkayan hastalıklar varsa, dilatasyon yapılarak ve/veya stent konularak tıkanıklık açılabilmektedir.

Kapsül Endoskopisi
         İnce bağırsaklara gastroskopi, kolonoskopi gibi yöntemlerle girilemediği için, bütün ince bağırsakların görüntülenmesini sağlamak amacıyla geliştirilen yöntemdir. Büyükçe bir hap büyüklüğündeki bir kapsülün içine yerleştirilmiş bir kamera ağızdan yutulduktan sonra saniyede iki fotoğraf çekerek hastanın üzerinde taşıdığı kayıt cihazına gönderir. Yaklaşık 8 saat süren inceleme süresince hasta günlük işlerini yapabilir. Kayıt bittikten sonra, bilgiler bilgisayara aktarılır ve görüntüler incelenir. Her türlü ince bağırsak hastalığını gösterir. Sebebi bulunamayan kanamalar, açıklanamayan karın ağrısı ve ishal gibi durumlarda yapılır.

Diğer Terapötik İşlemler
         Dilatasyon, genişletme-gevşetme demektir. Yemek borusunda reflü hastalığına, asit veya alkali madde alımına ve tümörlere bağlı darlıklar oluşabilir. Akalazya denen hastalıkta yemek borusu ile midenin birleştiği yer daralmıştır. Midede ülserlere, tümörlere ve asit veya alkali alımına bağlı darlıklar gelişebilir. Onikiparmak bağırsağında ülserlere bağlı darlıklar gelişebilir. Kolonda, iltihabi hastalıklara ve kanserlere bağlı darlıklar gelişebilir. Ayrıca ameliyat yerlerinde darlıklar oluşabilir. Bütün bu darlıklar uygun buji ve balonlarla açılabilmektedir. Gerekirse stent takılabilmektedir. Ayrıca obezite tedavisinde hastanın zayıflamasına yardımcı olmak amacıyla mideye balon takılabilmektedir.

Design By Fatih BASKIN